İŞÇİNİN İŞE İADE DAVASI SÜRERKEN BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİNE HAK KAZANMASI İÇİN BOŞTA DURMASI MI GEREKİR ?
- EGE AKKAYA
- 5 Tem 2024
- 2 dakikada okunur

4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesini düzenleyen 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri sırasıyla, iş sözleşmesi feshinin geçerli bir sebebe dayandırılmasını, feshin usulünü, itirazı ve geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçlarını düzenlemiştir. 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasında, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerleri ile burada belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve en az altı aylık kıdemi olan işçilerin iş güvencesinden yararlanabileceği belirtilmektedir.
4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre, işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkeme tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren 1 ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşe İade davası sürerken işçinin başka bir işte çalışmasına hukuken engel bulunmamakta olup, açılan davaların uzun sürdüğü göz önünde bulundurularak işçinin hayatını idame etmesi için çalışmak zorunda olduğu bilenen bir gerçektir. İşe iade davasını kazanan işçinin süresi içinde işyerine başvurması halinde, dört aylık ücreti tutarında boşta geçen süre ücretinin ödenmesi gerekmektedir. Burada işverenin diğer iş yerinde çalıştığı süreyi ya da diğer iş yerinde elde ettiği geliri gerekçe göstererek bir mahsuplaşmaya gitmesi söz konusu değildir. İşe iade davacı sonucunda Mahkemece işçinin işe iade edilmesi ve süresi içinde başvurması halinde, dört aylık boşta geçen süre ücretinin de talep etmesine engel bir durum bulunmamaktadır.
Nitekim Yargıtay'a göre, "Dairemiz kabulüne göre davacının işveren feshinden sonra boşta geçen süre içinde başka bir işveren nezdinde çalışmış ve bu işten gelir elde etmiş olması, işverenin 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile ilgili yükümlülüğünü haleldar etmez." [1] Yine başka bir kararın da "Feshin geçersizliğinin tespitiyle işe iade kararı sonrasında işçinin başvurusu üzerine ödenmesi gereken boşta geçen süre ücretinden başka bir işten elde edilen gelirin indirilmesi ya da diğer işte çalışılan sürenin mahsubu doğru değildir. Davacının yasa gereği en çok dört aya kadar süre içinde çalışması varmış gibi işçilik alacaklarının hesabı gerektiğinden Mahkemece indirim yapılmak suretiyle istekle ilgili hüküm kurulması hatalıdır. Çalışılamayan süre 4 aydan fazla olduğundan kıdemine 4 ay eklenerek farklı kıdem tazminatına karar verilmelidir." [2]
Kanımca bu uygulama iş hukukunun işçinin korunması prensibine uygun olduğu yönünde olup, işe iade davası süresince başka bir işte çalışmayan, boşta duran işçinin boşta geçen süre ücretine hak kazanabilecekken, işe iade davası sürerken başka bir işte çalışan işçinin boşta geçen süre ücretini talep edemeyecek olması bir nevi çalışan işçiyi çalıştığı için boşta geçen süre ücreti yönünden cezalandırıcı sonuç doğurmaktadır.
Sonuç olarak, İşe iade davası işçinin işe iade davası sürerken başka bir işte çalışması 4 aylık boşta geçen süre ücretinin talebini engellememektedir. Dolayısıyla, işe iade kararı sonrasında işçinin başvurusu üzerine ödenmesi gereken boşta geçen süre ücretinden başka bir işten elde edilen gelirin indirilmesi ya da diğer işte çalışılan sürenin mahsubu doğru değildir.
[1] Yargıtay 9.H.D. 16/04/2015 T., 2015/7518 E., 2015/14659 K.
[2] Yargıtay 9. H.D. 17/12/2019 T., 2016/11408., 2019/22589 K.
Comments